Haberler


9 Nisan 2008 Çarşamba

Ana Duası..


Musa Aleyhisselam bir gün:

‘Ya Rabbi, Cennet’te benim komşum kim olacak, bana bildir de gidip onunla görüşeyim,’ dedi.Musa Aleyhisselama şöyle vahiy geldi.‘Falan beldeye git! Orada·çarşının başında bir kasap dükkanı var.O dükkanın sahibi olan kasabı gör! O veli bir kulumdur.Yalnız bilesin ki, onun çok önemli bir işi vardır. Çağırırsan gelmez. İşteo senin cennetteki komşundur.’

Musa Aleyhisselam hemen bildirilen yeregitti. Kasabı buldu ve ona ‘Ben sana misafir geldim’, dedi. Kasap MusaAleyhisselamı tanımıyordu. Ona ‘Hoş geldin’ deyip bir kenara oturttu.Dükkandaki işi bitince de alıp evine götürdü. Evinin baş kösesineoturtup çok ikramda bulundu.

Musa Aleyhisselam, ev sahibini dikkatle takip ediyordu.Ev sahibi kasabın ocakta çömlek içinde, et pişirdiğini gördü. Et pişince çömlekteki eti küçük küçük parçalara ayırdı. Bunları bir tabağa koyup, bir kenara bıraktı. Sonra bir et parçası daha çıkartıp, onu damisafiri Musa Aleyhisselam’a ikram ederek dedi ki: ‘Benim önemlibir işim var. Sen beni bekleme yemeğini ye’. Sonra da yanından ayrıldı.

Önemli bir isim var deyince, Musa Aleyhisselam takip etti. Kasap MusaAleyhisselam’in yanından ayrıldıktan sonra, yandaki odaya geçti.Duvarda asılıduran büyük bir zembili indirdi. Zembilde çok ihtiyar, mecalsız bir kadın vardı.Kadına küçük küçük parçaladığı etleri yedirdi. Karnını güzelce doyurduktan sonra,altındaki kirlenmiş bezleri aldı yerine temizlerini koydu. Sonra kirli bezleri yıkayıp astıktan sonra ellerini yıkayıp Musa Aleyhisselam’ın yanına geldi.

Daha yemeğe başlamadığını gören kasap sordu. ‘Niçin yemeğe başlamadınız? Musa Aleyhisselam ‘Sen bana zembildeki sırrı söylemedikçe bir lokma bile yemem’. Dedi. ‘Mademki merak ettin anlatayım’: Ey misafir, bu zembildeki benim yaşlı annemdir. Çok yaşlı olduğu için takatten düştü. Evde bakacak başka kimsem de yok. Evleneceğim, fakat hanımım annemi incitir, onu üzer diye evlenemiyorum. İşe gittiğimde herhangi bir hayvanın kendisine zarar vermemesi için onu gördügün gibi bir zembile koydum. Her gün gelip iki öğün yemek yediriyorum. Diğer hizmetlerini de görüp gönül rahatlığıyla işime gidiyorum. Bunun üzerine Musa Aleyhisselam dedi ki: ‘Ancak anlamadığım bir şey daha var. Sen annene yemek yedirip su içirdikten sonra, dudaklarını kıpırdatıp birşeyler söyledi, sen de AMIN dedin. Annen ne söyledi ki amin dedin ?

Annem, her hizmet edişimde ‘Allah seni Cennette MusaAleyhisselam’a komşu eylesin diye dua eder. Ben, hiç ihtimal vermediğim halde, bu güzel duaya amin derim. Ben kimim ki, O büyük Peygamberle komşuluk edebileyim. Onunla komşuluk edebilecek ne amelim var ki?

O zamana kadar kim olduğunu saklayan Musa Aleyhisselam,buyurdu ki‘Ey Allahın sevgili kulu, ben Musa’yım. Beni sana Allah-u Tealâ gönderdi. Annenin rızasını kazandığın için Cennet-ı Â’lâyi ve orada bana komşu olmayı kazandın’.

Kasap hemen kalkıp Musa Aleyhisselamın elini öptü ve sevinç içinde:

Allah-u Tealâ sizleri‘ANNE şefkatinden mahrum etmesin ve ANNE bedduasından uzak kılsın.

Hiç yorum yok: